İlk Kadın Heykeltıraş
İnsanlar vardır hiç yaşanmamışcasına ölen, insanlar vardır geride insan var olduğu sürece adını tarihe altın harfler ile yazdıran. Yaşadıkları ile yaptıkları ile adını tarihe yazan kadınlar.
Ben bu yazıda bana ve eminim birçok kadına ilham kaynağı olan Camille Claudel’den bahsedeceğim. Hayatı birçok kez sinemaya aktarılan ve adına çeşitli kitaplar yazılan, araştırma tezlerine konu olan Camille Claudel.
Uğruna Filmler Yapılan Kadın ve Bir Aşkın Gölgesinde
Onu ifade edebilecek üç sözcük ne denirse, kırılgan, naif ve tutkulu olabilir. Bir tımarhanede ya da diğer bir ifadeyle akıl hastanesinde 30 yıl kaldıktan sonra ölen bir kadın. Dünyanın ilk kadın heykeltıraşı. Abisi ünlü Fransız şair Paul Claudel. Kendisini akıl hastanesine götüren şey ise öğrencisi olduğu dünyanın en ünlü heykeltıraşlarından olan ülkemizde de İstanbul’daki akıl hastanesinde yer alan ünlü düşünen adamın heykel sanatçısı Rodin’e duyduğu büyük ve tutkulu aşk.
Rodin karşısında bu kadar başarılı eserler üreten Camille Claudel karşısında kendini çaresiz hisseder ve Camille’e büyük acılar yaşatır, aşık olduğu adamdan tüm bunları yaşayan ve kaldıramayan sanatçı sonunda ailesinin de çıkarmama kararlılığı ile akıl hastanesinde gözlerini yaşama kapatır. Ama eserlerinin olağanüstü olduğu su götürmez bir gerçektir.