Çağımızın Hastalığı
Herkesin hakkında bir şeyler söyleyebileceği konu şimdiki gençlerin çok şanslı olduğudur. Bilinen anlatımla cümleler devam eder; “Her şeyleri var, her istedikleri alınıyor, biz böyle miydik ya?” Bir zaman sonra iç karartmaya başlayan bu sözler aslında psikolojik bir gerçeği açığa çıkartıyorlar. Tüketim imkanları arttıkça, alım gücü yükseldikçe insanlar neden tatmin olacaklarını bilemez hale geliyorlar.
Hiçbir şeyden zevk alamaz oluyor, hedefler kayboluyor ve sonuçta intihar ediyorlar. Bütün bu olaylar zevk ve eğlence içinde yaşayarak oluyor. Kişi kendinden ve eğlenmekten başta bir şey düşünemez hale geliyor. Hedonizm denilen akım herkesi sarıyor. Hedonizm en basit tanımıyla her konuda zevki öne çıkarmak demek. Eğlence, çılgınlık, bol para harcamak, bencillik, bütün bunların sonunda düşülen boşluk ve yalnızlık. Bütün bunlar A.B.D.nin California eyaletini tanımladığı için de psikologlarca Kaliforniya sendromu olarak adlandırılıyor.
Zenginlerin Derdi mi?
Ünlü işadamı Ford’un oğlu Edsel Ford bile hayatının amaçsızlığından bıkıp intihar etmiş. Kendini merkezde görme, toplumsal değerleri tümüyle yadsıma ve yaşanan koyu bencillik onları sonuçta bu yola sürüklüyor.
Bütün bu durumu zenginlerin derdi diye bir kenara atmamakta fayda var. Çünkü kendinden başkasını düşünmeme gelir düzeyine bakmaksızın artık toplumdaki bütün kesimleri sarıyor. Birey olma çabası bencillik ile karıştırılıyor. Kaliforniya sendromu bizde “Elalemden bana ne, herkes başının çaresine baksın” şeklinde yaşanıyor.